Ağrı Dağı’nın görkemli eteklerinde yer alan ve Aras Nehri’nin serin sularıyla çevrili Iğdır, Türkiye’nin doğu sınırlarında, kendine has bir doğal güzellik sunar. Iğdır, hem Aras Nehri’nin bereketli sularından hem de Ağrı Dağı’nın etkileyici yüksekliğinden etkilenir. Bu etkileyici bölge, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve doğal zenginlikleriyle dikkat çekmiştir. Iğdır ovası, bölgenin “Doğunun Çukurova’sı” olarak tanımlanmasına neden olan verimli topraklara sahiptir ve bu alan tarımsal faaliyetler için son derece uygundur.
Bahar aylarında Iğdır’ın ovası, yeşillenmeye başlar ve çeşitli meyve ağaçları ile süslenir. Bu zamanlarda ovada göz alıcı bir manzara ortaya çıkar; çiçek açan ağaçlar ve genç fidanlar, doğanın uyanışını simgeler. Iğdır, yaz aylarında sıcak ve kurak iklimi ile bilinse de, ilkbahar ve kış aylarında çok daha farklı bir atmosfer sunar. Kışın, Ağrı Dağı’nın zirveleri genellikle karla kaplıdır ve bu, özellikle kar severler ve dağ sporlarına ilgi duyanlar için büyüleyici bir görüntüdür. Yılın bu zamanlarında, dağlık alanlar, yürüyüş ve dağcılık gibi aktiviteler için idealdir.
Aras Nehri’nin etrafındaki alanlar, çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapmaktadır, bu da Iğdır’ı kuş gözlemcileri için değerli bir merkez yapar. Nehir boyunca uzanan sulak alanlar ve deltası, biyoçeşitlilik açısından zengin habitatlar sunmaktadır. Özellikle bahar aylarında, göçmen kuşlar bu bölge üzerinde mola verir ve çeşitli türlerin gözlemlenebileceği bir döneme girilir.
Iğdır, dört mevsimin tüm güzelliklerini yaşatan, oldukça çeşitli bir iklim ve coğrafyaya sahip olan bir şehirdir. Burası, doğal güzellikleri, kültürel mirası ve tarımsal potansiyeli ile öne çıkar. Yıl boyunca sunulabilecek çeşitli aktivitelerle, hem yerel halkın hem de turistlerin dikkatini çekmeyi başarır. Iğdır’ın bu eşsiz kombinasyonu, onu sadece bir seyahat destinasyonu olmaktan çıkarıp, keşfedilmeye değer bir yaşam alanı haline getirir.