Konya’da yaşanan ve bir süredir ulusal gündemi meşgul eden bir dava, Tayfur Kılıç’ın eşi Bedriye Kılıç’ı kaybetmesiyle ilgili olarak devam ediyor. 35 yaşındaki Bedriye, birkaç ay önce aniden ortadan kaybolmuş ve tüm aramalar sonuçsuz kalmıştı. Olay hakkında geniş çapta soruşturma yürütülürken, Tayfur Kılıç şok edici bir itirafla gündeme gelmişti. Tayfur, verdiği ifadede, eşi Bedriye’yi boğarak öldürdüğünü ve cesedinin bulunmaması için onu bir uçuruma attığını belirtmişti. Bu itirafın ardından hızla tutuklanan Kılıç, suçlamalar karşısında mahkemede yargılanmaya başlamıştı.
Ancak davanın ilk duruşmasında, Tayfur Kılıç’tan beklenmedik bir savunma geldi. Tayfur, daha önce polis baskısı ve işkence altında bu suçu kabul ettiğini öne sürdü ve aslında masum olduğunu iddia etti. Tayfur duruşmada, “O gün yaşananlar bir yanlış anlaşılmadan ibaretti. Bedriye ile aramızda geçen tartışma sonucunda onu evimizden çıkardım ve bir daha geri almadım. Bu, benim tek suçumdu,” diyerek kendisini savundu. Tayfur ayrıca, kaybolan eşinin ailesinin bu olayda bir rolü olabileceğine dair şüphelerini dile getirdi ve “Belki de onlar Bedriye’yi saklıyorlar,” şeklinde konuştu.
Karşı taraftan ise Bedriye’nin annesi Sona Er, duruşmada son derece duygusal anlar yaşadı. Gözyaşları içinde kızının akıbetini öğrenmek istediğini belirten Sona Er, “Kızım neredeyseniz onu bana söyleyin. Ben gidip kendi ellerimle oradan alacağım,” diyerek feryat etti. Bu dramatik olay, toplumun da dikkatini çekmekte ve her iki aileye de büyük bir sempati ile yaklaşılmaktadır. Davanın devam edeceği ve daha birçok detayın ortaya çıkacağı bekleniyor. Konya’daki bu karanlık olay, insanların adalet arayışını bir kez daha gözler önüne seriyor ve toplumun hukuk sistemine olan güvenini sınamaktadır. Bu süreçte yaşananlar, ailelerin çektiği acıları hatırlatıyor ve kayıpların izini sürmek, gerçekleri ortaya çıkarmak adına yapılan çalışmaların ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.