Air India Express, son dönemde karşılaştığı beklenmedik bir durum nedeniyle ciddi bir operasyonel krizle mücadele etmek zorunda kaldı. Şirket, 100’den fazla kabin memurunun hemen hemen aynı zamanlarda hastalık izni talebinde bulunması üzerine büyük bir personel eksikliğiyle karşı karşıya kaldı. Bu durum, havayolu şirketinin günlük operasyonlarını doğrudan etkileyerek, 90’dan fazla uçuşun iptal edilmesine sebep oldu. Uçuşların iptal edilmesi, hem iç hatlarda hem de uluslararası rotalarda büyük aksamalara yol açtı.
Bu ani personel eksikliği, yolcular başta olmak üzere birçok kesimi olumsuz yönde etkiledi. Yolcuların planlarında ciddi değişiklikler yapmak zorunda kalmaları, bazılarının önemli iş ve sosyal buluşmaları ertelemek zorunda kalmaları gibi durumlar söz konusu oldu. Aynı zamanda, havayolu şirketi için de finansal kayıplar ve marka imajı üzerinde olumsuz etkiler yaratan bir krize dönüştü. Air India Express, yaşanan bu durum karşısında hızlı bir şekilde çözüm yolları aramaya başladı. Şirket, kalan personelin ek mesailer yaparak, mümkün olan en az sayıda uçuşun iptal edilmesi için planlamalar yaparak bu krizi yönetmeye çalıştı.
Havayolu şirketi ayrıca, müşterilerini bilgilendirme ve oluşan mağduriyetleri giderme yolunda adımlar attı. İptal edilen uçuşlarla ilgili yolculara SMS ve e-posta yoluyla bilgilendirme yapıldı, alternatif uçuş seçenekleri sunuldu ve iade işlemleri için kolaylıklar sağlandı. Buna ek olarak, şirket, sosyal medya platformları üzerinden de durumla ilgili güncellemeler yayımlayarak, yolcuların sorularını yanıtlamaya çalıştı ve onlara yardımcı olmak için ek müşteri hizmetleri personeli görevlendirdi.
Bu tür olağan dışı durumlar, havayolu şirketlerinin ne kadar hassas bir denge üzerinde çalıştıklarını ve personelin sağlık gibi beklenmedik sebeplerden dolayı nasıl büyük çapta sorunlara yol açabileceğini gözler önüne sermiştir. Air India Express, bu olaydan çıkarılacak derslerle gelecekte benzer durumların önüne geçmek adına, personel yönetimi ve acil durum planları üzerinde revizyonlar yapma ihtiyacı hissetmiştir. Bu tür kriz anlarında iletişimin, şeffaflığın ve hızlı tepkinin önemi bir kez daha anlaşılmış oldu.